Darbe kelimesi Türkiye halkı olarak hiç yabancı olmadığımız ve hatta unutmak istesek bile bize unutturulmamak için sürekli kaşınan bir konudur.
Darbe, dış güçlerin sömürmeye devam ettikleri ülkelerdeki başkaldırışları, uyanışları bastırabilmek için belirli aralıklarla yaptıkları askeri güç kullanarak sindirme operasyonlarıdır. Bu darbe operasyonları genel olarak hangi ülkede yapılmak isteniyorsa oranın vatandaşı olan taraftarların eliyle yapılmaktadır. Para, mal ve mülkün açmadığı anahtar yoktur ilkesi bu konuda her zaman geçerli akçe olmuştur. Paraya, mala ve mülke önem verip aynı zamanda güce tapanların yok diyemeyeceği altın bir fırsattır bu.
Son yıllarda birçok ülkede yapılan darbe girişimleri çoğu zaman kanlı bir şekilde yaşanmış ama bazı ülkelerde artık başarıya ulaşamadan def edilebilmiştir.
Türkiye’de de 15 Temmuz ismiyle hafızalara kazınan başarısız darbe girişimi hala etkilerini taze tutmaktadır.
Kontrol altında tutulmak istenen ülkelerin halklarının istenilen çizgiden ayrılması durumunda demir bir sopa olarak başlarına indirilen darbeler artık eskisi gibi istenilen sonucu vermemesine rağmen birçok ülkede hala kullanılıyor ve binlerce insanın ölümüne sebep oluyor.
2019 yılında Sudan’daki darbe bunun en somut örneklerinden oldu.
Sudan Ömer el-Beşir yönetimi sömürgecilerin istedikleri dışında hareket etmeye başlaması sonucunda kendisine bağlı ordu tarafından indirildi ve televizyon kanallarında aşırı derecede aşağılanarak hapsedildi.
Bu yazımın kaleme alınması da zaten Sudan’ın değişmeyen kara tarihi ve darbeler geçmişi oldu.
1958 yılında Türkiye’de gazeteci Abdi İpekçi’nin kaleme aldığı AFRİKA isimli eserde Sudan’da yeni darbe olduğu notu dikkatimi çekti. Görülen o ki Sudan’da geçen bunca seneye rağmen değişen hiçbir şey olmamış.
Yine darbe yine darbe.
Darbe sadece yapılan ülkeleri değil birçok ülke ile özellikle sınır komşularını aşırı derecede etkilemekte yaşam şartlarını zorlaştırmaktadır.
Sudan’da yapılan bu darbede de biz komşu ülke Çad’da bulunuyorduk. Hafızların eğitimi için almayı planladığımız Kur’an-ı Kerimler Sudan’dan geldiği için aşırı derecede pahalanmış ve 5 bin adet almayı düşündüğümüz Kur’an-ı Kerimleri ancak 2 bin adet alabilmiştik.
Tabi şu ayrıntıyı da eklemeden geçemeyeceğim. El Beşir’de kansız yapılan bir darbenin ardından göreve getirilmiş birisi. Sen birilerinin maşası olursan işin bittiğinde başka maşa tarafından devrilirsin.
Darbeler dış ülkelerin ellerinin bulaştığı karanlık planların sonucudur. Eğer insanlar yaşadıkları ülkelerde değişim istiyorlarsa bunu asla ve asla başka ülkelerin elleri ile değil kendi imkanları ile düşünce dünyasında başlatmak zorundadırlar.
Peygamberimizin (sav) şu altın nasihatini unutmamak lazım: