hutuler ve tutsiler

Belçika’nın Hutu ve Tutsi Katliamı

Resimlere dikkatli bakın. Hutu ve Tutsiler
Satırlar, palalar ve ayrıştırılmış siyahi adamlar.
Burası Afrika ülkesi Ruanda. Dikkatli okuyun.

Belçika, Afrika ülkesi Ruanda’yı daha iyi sömürmek için bir proje geliştirir.
Hutu ve Tutsi adında iki kabile vardır.
Belçika, Tutsilerin Hutulardan üstün olduğunu söyler.
Tutsilerin daha uzun, yakışıklı olduğunu, Hutuların ise çirkin ve hain olduğunu yayar.

Bakın neler olur.

Belçika Tutsilerin daha güzel olduğunu ispatlamak için kafatası bile ölçtürdü.
Belçika daha az nüfusa sahip olan Tutsilere imtiyaz tanıdı.
Devlet yönetimi, eğitim ve bürokraside ayrıcalık verdi.
Hutulara karşı onları provoke etti.
Aynı dili, dini, kültürü paylaşan iki kabileyi birbirine düşürdü.

Halk Tutsi ve Hutu olarak ikiye bölündü, çatışmaya başladı.
Hatta Belçika, nüfus kağıtlarına Hutu ve Tutsi yazdı. İyice böldü.
Daha çok bölmek için “ezik burunlu ve dik burunlu” olarak ikiye ayırdı. Bunu bile yaptılar.
Resimdeki ayrışma bu konuda.
Burun üzerinden bile bölebiliyor emperyalistler.
Böl, parçala, yönet.
Hutu ve Tutsiler birbiri ile çatışıp katliam yapmaya başladı.
Yüz günde 1 milyon insan öldü.
Daha kalabalık olan Hutular acımadan boğarak Tutsi öldürdü.
Silah ve kesici alet olmadığı için zor oldu.
Bu durumdan istifade eden Fransız ve Belçikalı tacirler Ruandalı Hutulara sadece 6 ay içinde 5 milyondan fazla balta ve satır sattı.

Pala ve satırla yüzbinlerce insan kesildi.

Ruanda halkı birbirini katlederken Belçika ve Fransa sömürmeye ve hâkim olmaya devam etti.
Ölen de öldüren de aynı toprağın insanıydı. Demem o ki Kürt-Türk, Sağ-Sol, Dindar-Laik, Alevi-Sünni, A Parti-B Parti diye birbirimize düşürüp bizi teslim alıp kendi şartlarını dayatırlar.
Ruanda aklımızda dursun.
Ezik ve dik burunlu olarak bile bizi bölüp kinlendirirler ve birbirimizi hunharca yok ederiz.
Aman dikkat.

Mustafa Güldağı

Hutiler ve Tutsiler arasında yaşananları birde Coşkun Aral’dan dinleyin

Afrika hakkında daha fazla yazı için tıklayın…

AH AFRİKA AHHH / Metin DOĞRUYOL

2018 yılından beri 2-3 aylık aralıklarla Afrika’ya gidiyorum. Sadece gitmekle kalmayıp bölge hakkında merakım artıkça okumalar ve internet üzerinden araştırmalar yapıyorum.

Bölgeye uçan THY ekibi 1 hafta Çad’da kalmak zorunda olduğu için onların bile konu hakkında görüşlerini almak için bazen fırsatlar buluyorum.

Sonuç şudur diyebileceğim kadar basit bir sonuca ulaşamadım.

Ama Afrika gelişmişinden en geri bırakılmış ülkesine kadar sömürgeden nasibini almış ve kendi yöneticilerinden çektikleri kadar belki de sömürgecilerden çekmemiştir. Bu makus talihleri belki de değişmeye başladı ve dualarımızla daha da iyi bir hale dönecektir diye dua ediyorum.

Eğer birlik olup ihtilafa düşmeselerdi hiç bir batılı güç onları sömürmeye güç yetiremezdir. Köle ticareti hakkında araştırmalar yaptıkça batılılardan çok Afrikalı kabile liderlerine kızıyor ve yöneticilerine buğzediyorum.

Bir yanıt yazın