Çad hakkında yazdığım kapsamlı araştırma yazımı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Bu yazımda ise Çad hakkında yine kısa kısa bilgiler paylaşmaya çalışacağım.
Çad ismini batısından akan Çad gölünden almaktadır. Ülke içerisindeki kısıtlı su kaynakları Çad gölüne akan Chari ve Logone nehirleridir. Aynı zamanda bu nehirler ülkenin Kamerun ile sınırını da belirlemektedir. Kamerun ve Çad vatandaşlarının ülkeler arasındaki seyahatlerinde sadece kimliklerini kullanmaları yeterli oluyor. Hatta nehir üzerinden sandallarla bile sanki aynı ülkenin farklı şehirlerine geçiyor gibi yolculuk yapabiliyorlar.
Başkent N’Djamena. Bu dilimizde Encemine diye okunuyor. THY müşteri hizmetlerini aradığımda nereye gidiyorsunuz diye sorduklarında Çad diyorum ve Nedjamina havaalanı mı diyorlar. İnsan telafuzu bilmeyince bu gayet normal bir yakıştırma. Belki de o ülkeye gitmeyen herkes böyle telafuz edecektir. Encemine’nin eski ismi Fort-Lamy. uzun süren iç karışıklık ve çeşitli sorunların ardından kısmen sakinleşen şehre “feraha ermek, toplanmak” anlamına gelen Encemine ismi verilmiş. Bugünlerde karışmış olsa da geçmişe nazaran çok sakin bir ortam yaşanıyor.
Sakin dediysem bakmayın siz! Olağanüstü olaylar gerçekleşmesine rağmen büyük çaplı bir iç karışıklık çıkmış değil ama sanki birileri ortalığı fena karıştırmak istiyor ve fırsat bulamıyor. İnşaallah bulamazlarda.
Kısaca son bir kaç yılda olanlar;
Muhalif liderin evi basıldı ve annesi dahil 2-3 yakını öldürüldü.
30 yıllık Cumhurbaşkanı vurularak öldürüldü ve yerine oğlu geçti.
Halk Fransız şirketlere saldırıp sokak protestoları yapıyor.
Muhalifler Libya’dan girerek çoğu çöl olmak üzere birçok bölgeyi ele geçirdi.
Vs… Vs…
Bütün bunlara rağmen Çad’da normal hayat devam ediyor. İnsanların büyük çoğunluğu açlıkla burun buruna bir hayat yaşıyor. Ülkede şeker ve birkaç şey dışında hiçbir üretim olmadığı için herşey aşırı derecede pahalı.
Bir işçinin günlük kazansı 1-2 dolar arasında.
Tabi zengin yine zengin. Lüks arabalar, evleri marketler var. Ama buralar ülkeden azınlık olan zenginler için hizmet vermekte.
İnsanlar yılın genelinde una çevirdikleri kurumuş bakliyatları, bamyaları ıslayarak yiyorlar. Çöl bölgelerinde yaşayan insanların yolları yok. Elektrik ve su yok. Zaten bunlar yoksa hiçbir şeyleri yok demek yerinde olacaktır.
KORONA ve ÇAD
Çad’da insanlara koronayı sorduğumuzda çoğu sadece duymuş. Ülkelere ne yaptığı hakkında pekte bilgileri yok. Sadece başkente maske takma zorunluluğu gelmiş ama bunun dışındaki şehirlerde hayat normal seyrinde. Evet, normal seyrinde ama o normal bizim anladığımız normallikle pekte aynı değil. Çünkü insanların bir kısmı “korona zengin hastalığı” diyorlar. Yani o bizi bulmaz, biz çok daha basit hastalıklardan ölüyoruz zaten diyorlar. Bir sinek ısırığı orda binlerce insanın ölümüne sebep oluyor. Basit bir enfeksiyon kapma ölümle sonuçlanabiliyor. Açlık yavaş yavaş öldürürken içilen su hayat kalitesini düşürüp çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Çöl kumu, yetersiz beslenme ve sağlıksız su binlerce insanın ölmesine, görme yetisini kaybetmesine sebep oluyor. Devletin ise bu tür sorunlarla ilgili pek bir hizmetini görmek mümkün değil. Ortalama bir insan katarakt olan gözünü 80-100 dolar bulup ameliyat ettiremiyor ve ömrünün yarısını veya daha fazlasını kör olarak geçirebiliyor.
ÇAD BÜYÜK BİR YER ÖLÇÜMÜNE SAHİP
Çad Afrika kıtasındaki 5. büyük ülke. Ama bu büyüklük sadece toprak ölçüsüyle sınırlı. Ekonomisi tam tersine son sıralarda. Ülke o kadar büyük ki yüzölçümüne vurduğunuzda km kare başına 8 kişi düşüyor. Buna rağmen insanoğlu sığabiliyor mu? Tabi ki başta sömürgeciler olmak üzere diğer faktörler sayesinde ülkede toprak sahibi olmak kolay değil.
ÇAD ve PETROL
Bazı ansiklopedilerde Çad’da 2003 yılında petrol üretilmeye başlamasının ülkeyi kalkındıracağı hakkında bilgiler yer alıyor ama yıl olmuş 2022 hala insanlar aynı geçin sıkıntılarını yaşıyor. Dış kaynaklı şirketler tarafından üretilen petrollerden gelen gelirin sözde %15’i Çad devletine veriliyormuş. Ama bunun %2 yada %3’ü geçmediği söyleniyor. Bu oranda tabi yönetici tabakaya bile yetmediğinden halka yansıyan hiçbir şey olmuyor.
Çad petrol çıkarılan bir ülke olmasına rağmen halkın çoğunluğu başka ülkelerden kaça olarak getirilen petrolü kullanmak zorunda kalıyor. O yüzden son günlerde ülke içerisinde Fransızlara ait petrollere saldırılar düzenleniyor.
ÇAD’DA HAYVANCILIK
Derler ki Çad’da hayvan en ucuz şeylerden bir tanesidir ama bu hem doğru hem de yanlış demek zorunda kalıyorum. Hayvan diğer ülkelere göre ucuz olabilir ama Çad’daki bir insana göre çok pahalı olabilir. Eğer hayvanı kendisi yetiştirmiyorsa normal bir insanın küçükbaş bir hayvan alıp kesip yemesi çok zor. Çok az bir kısmın günlük ortalama geliri 1-2 dolar arasında olduğunu düşünürsek iş bulup çalışamayan insanların geliri maalesef hayvan alıp yemeye yetmeyecek seviyede.
İnsanlar gibi hayvanlarda beslenme sorunu yaşıyor. Kuraklık her yeri kuruttuğu için yeşil ot bulmak ve su içmek hayvanlar içinde büyük sorun.
Su kuyusu açılışları için gittiğimiz bir seferimizde ona yakın büyükbaş hayvanın susuzluktan can çekişip öldüklerine şahid olduk.
Bir keresindeyse abdest almak için durduğumuz bir su kuyusunun başında bizi yakalayan bir inek bize fırsat vermeyince o su içerken bizde yanında abdest aldık.
Yazılacak o kadar çok şey var ki? Allah nasip ettikçe kısa kısa paylaşmaya devam edeceğim.
Rabbim tüm mazlumların yardımcısı olsun.
AFRİKA hakkında daha fazla içerik için tıklayın…