Youtube’da Dilozof takma adıyla felsefe hakkında videolar çeken Pelin Dilara Çolak, Aposto bülteninde “Neden felsefe tarihi okuyasın ki?” isimli yazısında şöyle demiş;
“Sen aslında nesin? Bu hayatı nasıl yaşamak istiyorsun? Tüm bunların anlamı ne? Bu soruları felsefe tarihi okumadan da düşünebilir ve yanıtlamaya çalışabilirsiniz fakat hâlihazırda 2500 senelik gelişen bir düşünce varken, sıfırdan başlamanın, tekerleği yeniden icat etmeye çalışmanın anlamı yok.”
Bende şimdi “Neden felsefe tarihi okuyasın ki?” sorusuna “Daha gelişmiş düşünce modeli varken neden felsefe tarihi okuyasın ki?” diye cevap vereyim.
Tarihi 2500 yıldan daha eski olan ilahi kaynaklara inanmayan Dilara hanım yine aynı yazısında “Filozoflar bütün yaşamlarını, öğretilerini doğrudan kabul edip ezberlediğimiz liderlerimiz değil. Hatta pek çoğunun takdire şayan hayatlar yaşamadığını da kabul etmek lazım” diyor.
İnsan hayret ediyor! Takdire şayan hayatlar yaşamamış insanların hayatlarına bu kadar önem verip hayatları mücadele ile geçen insanları (peygamberleri, alimleri) yok saymak hangi düşüncenin ürünü olabilir?
ALLAH’a inanmadığını ve hiçbir dine mensup olmadığını söyleyen kadın dilozofumuz yaptığı her videosu ile yaratanından ve inançtan daha da uzaklaşıyor.
İyonyalılar onun için çok kıymetli ve değerliyken Mekkelilerin hiçbir değeri yok. Kendi kafasından birbirine tezat fikirler üreten insanlara hayranlık duyarken karanlıklar içerisinde boğuşan insanlığa ışık tutan İslam düşüncesine hiç önem vermiyor.
Madem 2500 senelik gelişen düşünce varken sıfırdan başlamaya gerek yok! O zaman 2500 yıllık gelişen düşüncenin çok daha ilerisinde olan düşünce varken 2500 yıllık felsefeye’de ihtiyacımızın olmaması gerekmiyor mu?
Dilozof kanalını ve felsefi içerik üreten bir kaç kanalı daha takip etmeye çalışıyorum. Felsefe alanında youtube’daki boşlukları dolduran bu kanallar gençlerimiz için maalesef bilgi kaynağı olmaktan ziyade inançlarını zayıflatan kaynaklara dönüşmüş durumda.
Reel hayatta verilen inanç mücadelemizi sosyal medyaya taşınmadığımız takdirde gençlerimiz felsefenin karmaşasında kaybolmaya mahkum olacaklar.