Eskiden günlük hayatımızda Allah’ı anmak bir alışkanlık değil, bir yaşam biçimiydi. Ama şimdi, bu güzel alışkanlıklar yerini seküler ifadelere bıraktı. Düşünelim:
- Evden ayrılırken: Eskiden “Allah’a ısmarladık” veya “Allah’a emanet olun” derdik. Şimdi ise “Haydi ben kaçtım”, “Bay bay” diyoruz.
- İşe gidenlere: “Allah işini rast getirsin” derken, artık “Bol kazançlar!” diyoruz.
- Şaşırdığımızda: “Subhânallah” yerine “Vaaavvv!” diyoruz.
- Sevindiğimizde: “Elhamdülillah” demek yerine “Oleeeyyy!” diyoruz.
- Başımıza bir musibet geldiğinde: “Allah’ın dediği olur!” yerine “Hay aksi!”, “Beni mi buldu?”, “Mahvoldum!” gibi sözler kullanıyoruz.
- Bize iyilik yapana: Eskiden “Allah razı olsun”, “Allah ne muradın varsa versin” derdik; şimdi sadece “Sağ ol!” demekle yetiniyoruz.
- Bir işle uğraşanlara: “Allah kolaylık versin!” demek yerine “Kolay gelsin!” diyoruz.
- Yeni evlenenlere: “Allah bir yastıkta kocatsın!” yerini “Mutluluklar!” aldı.
- Sınava girecek olanlara: Eskiden “Allah zihin açıklığı versin!” derdik; şimdi “Başarılar!” diyoruz.
- Gelecekle ilgili konuşurken: “İnşaAllah”, “Allah izin verirse” derdik; şimdi ise her şeyin kontrolümüz altında olduğunu zannediyoruz.
- Günah işleyenlere: “Allah affetsin”, “Allah hidayet etsin” yerine artık lanet okuyoruz.
- Kötü bir şeyden bahsederken: “Allah korusun”, “Allah esirgesin” derken şimdi “Kapa şu şom ağzını!” diyoruz.
Bu değişim, aslında yaşam tarzımızın da değiştiğini gösteriyor. Allah’ı anmak bir zamanlar sözlerimizin bereketiydi; şimdi o bereket de, o huzur da kaybolmuş durumda.
Ne yazık ki mutluluğu Allah’tan başka şeylerde arıyoruz. Ancak boşuna!
Ne diyelim?
Allah sonumuzu hayretsin.
Âmin.
#alıntı