Değerli kardeşlerim.
İnsan olmamız hasebiyle her an bir şeylere sinirlenebiliriz.
Öfkelenebiliriz.
Önemli olan hiç sinirlenmemek değil. Önemli olan sinirlendiğimiz zaman ne yapmamız gerektiğini bilmemizdir.
O kadar güzel bir dine mensubuz ki! hayatımızın her alanında bize ışık tutuyor.
Nasıl ticaret yapacağımıza,
Arkadaş ilişkilerimize,
Aile hayatımıza,
Hatta yolda nasıl yürüyeceğimize bile.
İşte bunlar gibi sinirlendiğimizde ne yapmamız gerektiği hakkında da dinimizin belirlediği ölçüler var.
Müslümanım diyen bizlerin uyması gereken sınırlar var.
Sinirlendiğimiz zaman bu kurallara uymak her zaman hayrımıza olacaktır.
Peki nedir bu ölçüler? Gelen hep beraber bir kaç örneğine bakalım;
“O takva sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” (Âl-i İmrân: 134)
Öfkelenen, dilediğini yapmaya gücü yettiği halde, yumuşak davranırsa, Allahü teâlâ da onun kalbini emniyet ve iman ile doldurur. (İbni Ebid-dünya)
Öfke, şeytanın vesvesesinden hasıl olur. Şeytan, ateşten yaratılmıştır. Ateş, su ile söndürülür. Sinirlenince, abdest alın. (Ebu Davud)
Hak teâlâ, kendini sabretmeye zorlayanı sabretmeye muvaffak kılar. (Buhari)
Hoşlanılmayan şeye sabretmekte büyük hayır vardır. (Tirmizi)
