Sosyal medya içerik üreticileri her geçen gün hızlı bir şekilde artıyor. Bu üreticilerin büyük çoğunluğu gerek teknik yetersizliklerinden dolayı gerekse de içerik üretmede sorun yaşadıklarından dolayı birkaç videodan sonra sahadan çekiliyor.
Aslında üretmeye teşvik eden bu tür ortamların sevindirici olması gerektiğini düşünüyorum ama ahlak dışı içerikler rağbet gördüğü için sürekli bu tür içeriklerin yayılması maalesef gençlerimiz ve gelecek neslimiz için ahlaki bir tehdit oluşturuyor.
Özellikle video içerik üreten gençlerin ezici çoğunluğu büyüklerine karşı saygılarını muhafaza etmeyip dini inançlarının gereklerini ayaklar altına alarak videolar çekiyorlar ve bunun farkında bile değiller. Tabi çocuklarıyla birlikte aslında utandırıcı olan bu içerikleri birlikte üreten aileleri saymıyoruz bile.
Çocuklar babalarını tiye alarak beğeni ve izlenme sayılarını kasıyor. Evli çiftler yatak odalarına kadar en mahrem konularını insanların izlemesine sunarak beğeni ve izlenme sayılarını arttırmaya çalışıyor. Kadınlar kocalarına bağırarak, sopalarla ev işi yaptırdıkları videoları paylaşarak sponsor firma bulma derdine düşüyor. Yaşlı yaşlı amcalar takla atma derecesinde danslar etmeye çalışıyor.
Kısaca çok faydalı bir şekilde kullanabileceğimiz sosyal medya maalesef çok çirkef işlere malzeme ediliyor.
Aslında işler bu platformları yapanların tamda istediği gibi gidiyor. Para kazanalım da insanlar ne yaparlarsa yapsınlar düşüncesindeler ve sözde özgürlük peşindeler!
ERKEK / KADIN / DİĞERİ ve BAZILARINDA LGBT+
Sosyal medyadaki tehlike siz henüz kayıt aşamasındayken başlıyor. Kayıt olmak istediğinizde cinsiyet belirtmeniz gereken kutucukta ERKEK / KADIN seçeneğinin yanı sıra sürpriz birçok cinsiyet seçeneği de karşınıza çıkabiliyor.
Erkek misin? Kadın mısın? Yoksa diğeri misin? seçenekleri en masum diyebileceklerimiz arasında. “Diğeri” de ne ya diye eleştirmeyelim. Belki cinsiyetini belli etmek istemeyen kullanıcılar bunu kullanarak kendilerini korumak istiyor olabilirler diyelim. Ama bazılarında eşcinsel kavramlarla bile karşılaşma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Şuan bazı platformlarda olabilir ama yarın nerelerde karşımıza çıkacağı belli değil.
Uniseks tabiri maalesef ürün satışlarında bile artık kaşımıza çıkmaya başladı. Bu kelime şuan için ürünün erkek/kadın kullanımına uygun olduğunu belirtiyor olabilir tabir ama bu kadar iyi niyetli bir şekilde yayıldığını düşünmüyorum.
GÜNEY KORE TEHLİKESİ
Gençlerimiz arası da geçmişten beri yabancı dizilere bir merak olagelmiştir. Zaten izlediğimiz filmlerin, dizilerin büyük çoğunluğu yabancı kaynaklı içeriklerden oluşuyor. Ama son zamanlarda sanki bilinçli bir şekilde yayınlama çalışılan Kore dizileri dikkatlerden kaçmıyor. Korece özendiriliyor. Koreli müzik grupları tanıtılıyor. Kore filmleri özel kategorilere alınıyor.
Ha Amerikalı Ha Koreli diyeceksiniz! Doğru, aslında Amerikan filmleri de tehlikeli içeriklerle dolu ama Kore yapımı içeriklerde dikkati çeken ve ilk bakışta insanların pekte fark etmediği tehlike cinsiyetsizlik tehlikesidir.
Adamların yaptıkları kliplere baktığınızda erkek mi kadın mı anlamanız pek mümkün değil. Zaten dini inancı olmayan bu ülke insanlarının ahlaki değerleri biz Müslümanlarla taban tabana zıt bir durumda.
SOSYAL MEDYA ÇÖPLÜĞÜNE KARŞI NE YAPMALIYIZ?
Bazı ülkeler bu tür tehlikelere karşı bazı tedbirler alıyor. Zaten bu konularla bireylerin mücadele etmesi ancak bir yere kadar gidebiliyor. Ama devletin böyle bir derdi olursa çocukların korunması daha kolay olacaktır. Tabi bu konuda devlet bir adım atmaya görsün! Hemen birileri “sansür” “sanata darbe” diye bağırmaya başlıyor. Bu bağırtılara rağmen toplumsal bir refleksle devleti bu tür içerikleri yasaklamaya teşvik edecek platformlar oluşturmamız gerekiyor. Hiçbir şey yapamıyorsak e-devlet üzerinden ara ara bu tehlikeyle ilgili bir şeyler yazıp şikayet dilekçeleri göndermek gerekiyor. Hiçbir şey değişmez dememek lazım. Bize düşen mücadele etmek. Elimizden geleni yapmak ve insanlarda buna karşı bir tepki oluşturmaya başlamak büyük bir adım olacaktır. Önce tepki verme hakkımızın olduğunu öğrenip öğreteceğiz. Sonrada bu tepkiyi güçlendirip yaptırım isteyeceğiz.
Bunları yaparken evde de bu konuda hassasiyetin oluşmasını sağlamamız farz. Çocuklarında kendilerini nasıl tehlikeler beklediğini görmeleri ve bilmeleri gerekiyor ki karşılaştıkları şeyin yanlış olduğunu bilsinler. Yoksa her yerde olduğu için normal bir şeymiş gibi algılayıp olağan kabul edebilirler.
BEKAR ANNE
Bir başka tehlikede ülkemizde de son zamanlarda yaygınlaşmaya başlayan “bekar anne” tabiri. Bu konuda fazla bir şey yazmadan bir video linki bırakıyorum. Tıklayarak bu konuda yaptığım youtube videosunu izleyebilirsiniz.
